PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : sevda


admin
19 Mart 2021, 03:42
sevdadevam...uyandığımda ilk iş olarak herkes gibi telefona baktım. 4 tane mesaj vardı ve hepsi sevdadan. hani parkta tanıştığım kız var ya, büfecinin torunu yani. işte o. eşim duymasın diye telefonun sesini kapamıştım. ki' hala kapatırım.heyacan içinde okudum.dedeme yemek getirdikten sonra görüşelim'mi diyordu.elbette sultanım, elbette dedim ve öğlen 12:30 civarı orada olacağımı yazarak kapadım telefonu. duşa giderken yatakta çırıl çıplak uyuyan karıma baktım. güzel ve biçimli yüzüne ve türk lokumu dediğimiz enfes bedenine.az etli, bembeyaz olan bu beden kimlerin zevkine sunulmuştu kimbilir. daha aşağı indim ve amına baktım uzun uzun. az kıllı etli amına. tam duşa giderken yüzükoyun döndü ve o muhteşem kalçasını yaydı. ama ne yayma.her şeyiyle kusursuz diyebileceğim bu kadının bu kadar azgın olması ve azdığında rasgele sex yapması aslında benim için şans olabilirdi. onun üzerinden nefis kızlara ve hatta milf/mom diye tabir ettiğimiz kadınlara ulaşabilirdim. işte ablasına ulaşmamışmıydım. sonra kendimden utandım ve bu cuckold düşünceleri attım kafamdan. yatakta yayılı duran bu kalça beni tekrar azdırdı ve üzerine uzanıverdim. karım uyandı ve şaşkınlıkla baktı ve sabah sabah bu ne azgınlık arkadaşım deyiverdi.ben doğrulmasına izin vermeden bütün ağırlığımla çöktüm üzerine arkasına girdim.acımaksızın sikmeye başladım.acımaksızın çünki kafamda sevda vardı.onun o fazlasıyla dolgun bacak ve kalçalarını. en az karımınki kadar dolgun ve sexy kalçalarını hayal ediyordum.bir süre sonra karımda havaya girmiş ve karşılık veriyordu. nefis bir sex oldu.karım duşa girdi ve çıkınca ben bu sefer ben duşa oda kahvaltı hazırlamak için mutfağa daldık. kahvaltıda oto tamircisini aradım ve arabamın durumunu sordum. neredeyse 20 gündür parça bekliyordu ve ben bu kadar süreceğini bilseydim şehre kendim inerdim dedim. yok yok dedi, parça geldi ve şu an montaj aşamasındayız. bir kaç saate teslim edebileceğimizi düşünüyorum. tamam dedim, bende zaten bir iki saate ilçeye ineceğimi ve ona uğrayacağımı söyledim. okeyleştik telofonu kapadım. merakla bizi dinleyen karım göz atarak ve hafif gülümseyerek ne o, neler oluyor bakalım, ne dümenler çeviriyorsun sen böyle diye sordu. hiççç dedim. çok neşeli ve heyacanlı görünüyordun ama dedi. yok yok dedim, arabayı alacağım ya ondan. çzledim arabamı. tama dedi bende geleyim o zaman. hem mutfakta eksiklerimiz var, tamamlarız. olmaz dedim yeterli paramız yok, daha sonra.bir şeyler çeviriyorsun sen ama, dur bakalım dedi. ben, hayatım sen özgürsün, karıya kıza gidebilirsin demedinmi dedim. tamam ama tanımam lazım onu dedi. hmmm, yuvasını koruma içgüdüsü baş göstermişti. ona hak vermiştim. yuvasını koruma iç güdüsüyle hareket ediyordu ve bu minvalde de rakibesini tanımak istiyordu. yok kimse dedim. sadece beni fazla sıkıştırma anlamındaydı.beni uçurumun kenarından çekip aldın ve ben yine aynı duruma düşmek istemiyorum. baklayı ağzından çıkarmıştı. demin de dediğim gibi bütün amacı yuvasını korumaktı.ilerde enteresan şeyler konuşacağımızı ama şu an erken olduğunu söyledim. tedirgin tedirgin baktı yüzüme. korkmana gerek yok dedim. yuvamızı tehdit edecek bir şey değil. 'yuvamızı' bu kelimeyi bilerek kullanmıştım. rahatlamasını istedim. senin olduğu kadar benim de yuvam demek istedim. gözleri nemlendi ve gelip boynuma sarıldı. gerçekten sende bu evlliliği yuva olarak görüyormusun dedi. elbette dedim ama sende kendine çeki düzen ver. kafana göre takılma. kiminle ne yaşadıysan yaşadın, bırak orada kalsın. eğer telefonunda onların numaraları veya sosyal medya adresleri varsa sil hepsini dedim. tamam, döndüğünde hepsini silinmiş bulacaksın dedi.tamam dedim bende, daha sonra sana yeni bir numara alırız ama sende bu süre zarfında onlardan gelecek çağrıları kabul etme. hemen olmaz dedi. bana aşık olanlar var ve bu onların psikolojik çöküntüsüne sebep olabilir. onun için yavaş yavaş. onların psikolojik çöküntüsü bize zarar verebilir, onun için sabırlı davranacağız. sonra devam etti, ama sana söz verdiğim gibi onlara ait numaralar ve sosyal medya hesaplarının tamamını sileceğim ve sen dönünce bunu göreceksin. bir süre bana baktı ve kıskanıyormusun beni dedi. evet dedim, hemde çok. sahiden de kıskanıyordum. o leziz anları başkasıyla yaşaman ve yaşatman elbette ki beni üzer. kucağıma oturdu ve, aşkım benim dedi, bundan sonra bu kız her şeyiyle sana ait ve ben ne kadar azarsam azayım sadece senin koynunda rahatlayacağım, sana söz. hoşuma gitmişti bu konuşma. devam etti, madem bu yuvayı kurduk ikimizde gereğini yerine getirmeliyiz. tama dedim ve ilçeye gitmek üzere yola çıktım. köyün dolmuşu geldi ve beni alıp ilçeye taşıdı. içim kıpır kıpırdı. o koca götlü tazeyi elleyebilecekmiydim bu gün? onu çok arzuluyordum bu gün ve onu ürkütmeden ufak bazı hareketler çekecektim.tamiciler sitesine yakın bir yerde inip arabamın bulunduğu servise gittim. iyi karşıladılar. montajın bittiğini ve denediklerini ve bir de benim denememi istediler. kısa bir tur attım ve tamam dedim. ücreti ödedim ve teşekkür edip ayrıldım. saat 12 olmuştu ve benim 'tazegülüm' önce dedsinin yemeğini vermek için büfeye ve sonra da koklanmak için bana gelecekdi. aslında dedesinin büfesinden 150 mt kadar öteye gelecekti. adam torununun hal ve hareketlerinden şüphelense yada ondaki heyacanı farkedip çevreye şöyle bir bakınsa bizi yakalama ihtimali yüksekti. ama işte yedikleri bokları kendi yakınlarının yemediğini sanırlar yada bunları düşünmek istemezler. rahatsız eder bu onları çünki. rahatsız olduklarından dolayı da başkasının karı ve kızlarıyla oynamazlar. neyse biz hikayemize dönelim gene. onunla yani sevda ile oturduğumuz etrafını ağaçların çevrelediği banka oturup beklemeye başladım. 10 dakika kadar sonra elinde sefertasının bulunduğu poşet ile geldi ve bana çok yaklaşmadan gülümseyerek büfeye yöneldi. bir on dakika sonra da yanımdaydı.lacivert bir külotlu çorap ve onun üstünde yine lacivert diz üstü etek giymişti.çok sexy görünüyordu. çarpıldım kız dedim. bu ne güzellik böyle? harikasın bebeğim. güldü ve, oooo dedi bu ne samimiyet böyle? daha dün bir bu gün iki.o kadar sıcaksınki insan senin yanında nasıl soğuk kalsın be güzelim dedim..hmmm dedi beni beğeniyormusun? hemde nasıl dedim, nefis bir kızsın. abartma len dedi. sıradan alalade bir kızım işte. hem birazda göbekliyim.hatta bacaklarım ve kalçam çok iri. sıkı doldurulmuş patates çuvalı gibiyim işte.elini öptüm ve, lütfen böyle düşünme, sen harika bir kızsın dedim yine.gülümsedi, hoşuna gitmişti. kısa bir seslikten sonra bana baktı ve, biliyormusun dedi, benim daha önce hiç erkek arkadaşım olmadı, sen ilksin. hmmm, bence sen reddetmişsindir! çok hoşuna gitti ve gülmeye başladı.evet dedi hayır dediklerim var ama benim istediklerim de bana teklif yapmadı.iyiki yapmamışlar, yoksa seni başkasının yanında görecektim dedim..yine çok hoşuna gitti ve gülerek sordu; çok tecrübeli birine benziyorsun. kızları etkilemesini biliyorsun, çok kız arkadaşın oldu mu dedi. hayır dedim sen ikincisin. aslında doğruydu, sex amaçlı sözde yakınlaşmaları saymazsak eşim bir bu kız iki. tava geliyordu ve ben bu fırsatı kaçırmadım. yanaşa yanaşa bedenine yapışmıştım neredeyse. yardı ve, daha çok yeniyiz, biraz fazla yanaşmadıkmı dedi. senden daha fazla ayrılamıyorum, napim dedim. yine güldü ve ya sen çok çapkınsın ya dedi. kolumu omuzuna attım ve asla dedim. asla çpkın değilim, insan sevdiğine dokunmak istiyor hepsi bu. uvvvv dedi bir büyük laf daha. çok güzel konuşuyorsun ya. sonra kendi de tekrarladı 'insan sevdiğine dokunmak istiyor' çok güzel söz ya. bu kadar yeniyken nasıl aşık oldun onu anlamadım ama dedi. aşık olduğum için yanyanayız dedim..ufff dedi, buda iyi laf. gerçek olmasa bile gerçek gibi düşünmek istiyor insan. gerçek aşkım dedim gerçek. elimdeki anahtarları farketti ve, araban mı var yoksa ödünç mü aldın dedi. kendimin dedim, sevisteydi. hmmm dedi ve gülümsedi. sadece gülümsedi. ben gezelim istersen dedim. özellikle gitmek yada görmek istediğin bir yer varsa götürebilirim. heee dedi, sonra benide götür değilmi? hayır aşkım dedim hayır, sana dokunmayı çok istiyorum ama bu sana rağmen olmaz ve kaldı'ki senin hayır dediğin bir şeyin olma ihtimali zaten yok.sana güvenmek istiyorum dedi. güvenebilirsin dedim. tamamen tava gelmişti. onu arabama götürüp kendi isteği üzere 40-45 dakika uzaktaki plaja götürdüm. giderken yoldaki deniz marketten bikini, terlik, havlu ve güneş kremi aldık. bu işler böyle, her şeyin bedeli var. çok hoşuna gitti.plaja vardığımızda bolca bulunan dört tahta direk ve yanı bezle çevrilmiş sözde soyunma kabini kiraladık.önce o üstünü değiştirib çıktı. bacakları ve kalçaları inanılmazdı. cildi deseniz birazda yaşı gereği pürüzsüzdü. dokunmamak için kendimi zor tutuyordum. anladı ve az kızardı. hadi dedi sende mayonu giy, denize girelim artık. tama dedim ve mayo mu giydim ve beraber denize koştuk. suda o kadar mutluyduki çocuklar gibiydi. bir hayli açıldık . o iri bedenine rağmen iyi yüzüyordu.yorulunca suda dinlenmeye başladık. dinlenirken bana yanaştı ve bana dokunmak istiyormusun dedi. elbette dedim, hemde nasıl.elimi kasıklarına götürdü ve ov dedi. ben amını ovarken sabit bir şekilde bana bakıyordu.hafifçe dudaklarını ısırdı ve geliyor dedi fısıldayarak ve çok geçmeden lime bir sıcaklık yayıldı. beli gelmişti.bu cesareti ve ataklığı hoşuma gitmişti. sen geldinmi dedi. hayır dedim. nasıl dayandın be dedi.önce kızlar gelir dedim gülerek. elini sikime attı ve oynamaya başladı.daha fazla dayanamadım ve bıraktım kendimi.aşkım dedim boşalırken ve mırıldanırken. aşkımmm. devam edecek