Salak kocam, kendi istedi! (3)

Salak kocam, kendi istedi! (3)Cuma günü gidip saçlarımı, kaşlarımı yaptırdıktan sonra artık ertesi gece için hazır olduğumu hissediyordum. Cumartesi sabah kahvaltısından sonra evdeki küçük isleri yaptıktan sonra, çocukları annemlere bıraktım. Hazırlanmak için kendime zaman ayırmak istedim. Eve döner dönmez banyoya girip küveti doldurdum. Hem banyo keyfi yapacaktım ve hem de bacaklarımı ve amımı tıraş edecektim. Cem?de bu arada market isleri için evden çıkmıştı.Her tarafımı tıraş ettikten sonra küvete girdim. Kendimi sabunlarken, suyun sıcaklığı, bacaklarımın ve amımın yumuşaklığı beni birden inanılmaz tahrik etti. O an kendimi iki erkeğin arasında ezilirken hayal ettim ve amımı götümü parmaklamaya başladım. Akşamın heyecanı, fantezi dünyam ve sıcak su benim hiç hayal edemeyeceğim bir çabuklukla gelmemi sağladı. Kasılıyor ve suyun içinde olimpiyat yüzücüleri gibi bin bir sekle giriyor ve kulaç atıyordum. Orgazmım geçince, büyük bir rahatlık hissetim; gözlerimi kapadım ve suyun içinde uyumaya başladım. Kocam bu arada eve gelip beni aramış., bulamayınca banyoya yönelmiş.Saat dörde geliyordu ve bizim saat 6 da Hanslarda olmamız gerekiyordu. Hemen banyodan çıktım, üstüme bir havlu aldım ve yatak odasına saclarıma fön çekmeye ve makyaja gittim. Cem?de bunu fırsat bilip küvete daldı. Yarım saat sonra yanıma geldi. ?Ben de gerekli bakımlarımı yaptım aşkım? dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Nasıl olmuşum demeden, kocam hemen ?harika görünüyorsun!? dedi. Evet gerçekten de harika görünüyordum. Ona gülümsedim ve ?harika karini kendine saklayacağına, bu gece bir güzel sikmelerini izleyeceksin? dedim. ?Siksinler de kadın görsünler!? dedi. ?Hiç kıskanmayacak mısın?? diye sordum. ?Ben de onların kadınlarını silkeceğim, neden kıskanayım? dedi. Halbuki evet, biraz olsun kıskanırım demesini beklerdim. Beni Ursula ve Karin için elden çıkarmış mıydı, diye düşünmedim değil. Ama kocamın beni ne kadar sevdiğini bildiğim için, hemen kendimi topladım. Ona ?hadi çık, ben iç çamaşırlarımı giyeceğim? dedim. ?Çok merak ediyorum? dedi ve çıktı.Paketten çıkardığım iç çamaşırları yatağın üstüne koydum. Gardıroptan siyah bir elbise çıkarıp onu da yatağın üstüne koydum. İlk defa atlı karıncaya bineceğimmişim gibi bir heyecan kapladı. Düşmemek için yatağın kenarına oturup bir soluklandım. Saate baktım beşe geliyordu, hemen kalkıp itina ile iç çamaşırlarımı giyip aynaya baktım. Harika görünüyordum. Sonra siyah elbiseyi giyip tekrar aynaya baktım. Tam bir seks tanrıçası olmuştum. İçim kıpır kıpır ediyordu. Ursula nasıl bilmişti bana her ayı iple çekeceksin diye.Odadan çıkınca kocam bana baktı ve ağzı bir karış gibi açılmıştı. ?Karıcım biliyorum çok güzelsin ama bu aksam bir değişik güzelsin? deyince, ben de ?ben her zaman güzeldim ama ben kendimi sana saklıyordum. Artık sen beni başkaları ile paylaşınca, ben de onlara da güzel görünmek istedim? dedim. Kocam bir an ne diyeceğini bilemedi. Suçlu çocuklar gibi kızardı ve yere baktı. Hani derler ya bu kadın milletini anlamak zor diye. Aslında kadınların da erkek milletini anlaması kadar zor bisey yok. ?Kocacığım Cem, ne oldu?? diye sordum. ?Yok bisey, sadece ben yanlış mı yapıyorum diye geçti aklımdan? dedi. ?Kocacığım eğer duyguların karmaşık ise, hiçbir yere gitmiyoruz ve seninle bu gece burada oturup keyfimize bakarız? diyerek onu sakinleştirmek istedim. ?Hayır bizi bekliyorlar? dedi. ?İstedikleri kadar beklesinler, bizim istemediğimiz hiç bisey olmaz ve olamaz. Biz bir timiz ve kimse bizim aramıza giremez. Bunu biliyorsun değil mi?? dedim. Rahatladı. ?Ya bilmiyorum, birden sanki yanlış yapıyormuşuz gibi geldi, ama geçti? dedi. Amerikan filmlerinde düğün öncesi krize giren damat-gelin misali bizde randevuya yarım saat kalmış ve ?yanlış mı yapıyoruz? muhabbetindeyiz. O an telefonu çaldı, Hans arıyordu. Bir bana bir telefona baktı ve açtı. Hans yemeğin 18:30da masada olacağını ve de bir sürprizleri olduğunu söyledi. Cem telefonu kapatır kapatmaz ?hadi çabuk gidelim, onları bekletmeyelim? dedi. ?Sen cani gönülden istersen gideriz, yoksa evdeyiz? dedim. ?Hans?ın sesini duymak iyi geldi. Bütün tereddütlerim kayboldu? dedi. ?Biliyorsun biz bir timiz, unutma? dedim. Bana sarılıp öptü ve ?hiçbir zaman? dedi. ?Tamam? dedim. Gardıroptan bir pardösü aldım ve başörtümü taktim. Hanslara gidene kadar kimsenin beni başörtüsüz görmesini istemiyordum.Yolda kocam Hans?ın bir sürprizinden bahsetti. ?Ne ola ki? dedim. Kocam da bilmiyordu. ?Gidince görürüz? dedi ama ben acaba ne tur bir sürpriz diye biraz daha kafa yordum. Bu arada çaktırmadan kocamı izliyordum, acaba keyfi nasıl diye. Çünkü eğer keyfi yerinde değilse hemen geri dönmeyi düşünüyordum. Ama keyfi yerinde idi ve şakalaşıyordu. ? Kiminle sikişmeyi özledin?? diye sordu birden. ?Kiminle sikişmemi isterdin?? diyerek kaçamak bir cevap verdim. ?Bilmem, kimi canın çekiyor?? diye tekrar sordu. ?İçimden su veya bu diye birisi geçmiyor? dedim. Aslında da öyleydi. ?Hans sana doyamamış, eminim o seni çok sikmek isteyecektir? dedi. ?İster tabii? dedim gülerek. ?Ama ben bütün aksam Hans?la uğraşamam? dedim. ?Kiminle uğraşırsın peki?? diye sordu. ?Artık önüme kim gelirse? dedim. Gülerek te ?tabii arkamı da unutmayalım?. Yüksek sesle ?fahişe seni!? dedi. ?Unutma senin fahişenim ve gecen gün de Almanların fahişesi olmamı sen bana dedin? deyince kıvırdı. ?O lafın gelişi karıcım, biliyorsun beni bu çıkışlarınla deli ediyorsun? dedi. Gülüştük. Bu arada ben de başörtümü çıkarıp aynada saclarımı düzelttim. Aynaya bakınca harika olmuştum. Kocamın da bakışlarından bunu anlamak zor değildi.Otomobili evin önüne park edip evin zilini çaldık. Kapıyı Hans ve Ursula açtı. Beni görünce ikisinin de dili yutulmuş gibi ?du siehst sehr hübsch aus (bu ne güzellik)? dediler. Evet öyleydi. Ursula hemen sarıldı ?willkommen? diyerek beni içeri aldı. Hans?ta Cem ile tokalaştıktan sonra beni yanaklarimdan öptü. İçeri girdik ve misafirlerin gelmiş olduğunu gördük. Ama bir de yabancı bir adam vardı. Bu da kim gibisinden kocama baktım. O da tanımıyordu adamı. Yoksa sürpriz bu muydu? Herkese teker teker selam verdik ve yabancı adama sıra gelince ?Daniel, schön sie zu treffen (ben Daniel, tanıştığımıza memnun oldum)? dedi. Biz de tanıştığımıza memnun olduğumuzu dedik ama aslında memnun da sayılmazdık. Bu adam da nereden çıkmıştı bize haber vermeden. Ursula durumu çakmış gibiydi. Hemen bana ?mutfakta bana yârdim edebilir misin?? diyerek beni götürdü. Mutfağa girer girmez, Daniel?in Peter?in arkadaşı olduğunu ve onu iyi tanıdığını ve ara sıra onlarla uçlu grup yaptığını, söyledi. Anlaşılan Ursula bu aksam sikicilerinden birisini ortama getirmişti. ?Glaubt mir, sie werden es lieben. Er hat einen Schwanz von 25 cm (Inan bana çok mutlu kalacaksın. Adamda en az 25 santim sik var)?, dedi. İçimden vay orospu, demek 25 santim yemeğe alıştın ve bizim kocalarımız artık kesmiyor. Durum aydınlanınca içeri girdik.İçeride Cem ve Daniel?in şakalaştıklarını gördüm. Kahkahalarla gülüyorlardı. Bilmiyordu ki adam özel boğa olarak davet edilmişti. O sikip işi bitince ancak onlara sıra gelecekti. Kocam beni görünce hemen yanında oturmam için yer etti. Karşımda da Peter, Harold ve Karin oturuyordu. Onların da sohbetten çok zevk aldıkları belliydi. Alıcı gözüyle Daniel?e baktım. Adam yakışıklıydı, yüz hatları simetrik ve çekici, gözleri mavi, sarı saçları dalgalı ve hatırladığım kadarı ile az önce bizi karşılamaya ayağı kalktığı zaman, atletik 30-35 yaşlarında, 1.85 boylarında ve 80 kg gibi geldi bana. Gözüm ister istemez pantolonun önüne gitti. Şimdi bu adamda 25 santim mi vardı? Porno filmleri dışında 25 santim hiç görmemiştim. Cem?in siki 18 santimdi bir zamanlar ölçtüğümüz zaman. Hatırladığım kadarı ile Hans ve Harold?da ondan büyük sayılmazlardı. Peter biraz da büyük ve kalındı ama 20 santimi geçmezdi. Daldığımı gören kocam, bana dönerek Türkçe ?iyi misin?? diye sordu. Ben de ona Türkçe ?Evet iyiyim canim, sorun yok? dedim. ?Çok hoş birine benziyor bu Daniel? dedi. İçimden sonra görürsün diye geçirdim ama demedim tabii. ?Evet öyle? diyerek geçiştirdim. Ama içimden bu adam bu 25 santim ile beni dağıtırsa ne yaparım diyordum. Hele bir de arkadan sikeceğim derse, ben nasıl alırım. Dalmış gitmiştim ki, Ursula yanıma gelip ?masayı donatmamda bana yardım eder misin?? diye sordu. Hemen kalktım ve ona yardıma koştum.Sekiz kişilik masada bir yanıma Cem, obur yanıma da Peter oturmuştu. Onun yanında Karin, Karin?in karşısında kocası Harold. Harold?un yanında, yani Peter?in karşında da Ursula oturuyordu. Ursula?nın yanında, yani karşımda Hans ve onun yanında, yani Cem?in karşısında Daniel oturuyordu. Yemek esnasında seksten hiç bahsedilmedi. Hep günlük konular konuşuldu. Bir ara konu Almanya-Türkiye ilişkilerine geldi. Daniel merakla bizim fikrimizi sordu. İlişkilerin bozulmasından bizim de rahatsız olduğumuzu ve dostluğun çok ucuz siyasi polemikleri ile karşılıklı bozulduğunu ve buna üzüldüğümüzü belirttik. Gerçekten de öyleydi. Almanya?da yasayan milyonlarca Türk kökenli Alman vatandaşlarının, Türkiye ile bağlarının güçlü olacağını ve olmasını kestirmek zor olmamalı. Bunu görmezlikten gelip Türkiye ile gereksiz zıtlaşmaya girmenin ne kadar zararlı olduğunu görmemek siyasi körlük olduğunu ima ettik. Türkiye?nin de Almanların hassas oldukları konuları işlemesinin ilişkileri kotu yönde etkilediğini anlayabildiğimizi söyledik. Medyanın rolünün de ilişkilerin gerilmesinde büyük rol oynadığına inandığımızı söyledik. Sonra konu futboldan açıldı, erkeklerin uzmanlık alanı gibi bisey. Hararetle takım, oyuncu karşılaştırılması yapıldı.Yemekler yenildi ve kahveler içilirken Ursula ortaya bir fikir attı. Kadınlar külotlarını çıkarıp masa altından uzatacaklar ve erkeklerden kim ki bir külota sahip olursa ilk sikişme hakki onun olacak. İçimden bu da nerden çıktı dedim. O kadar güzel iç çamaşırlar aldım, şimdi üzerimde göstermeden çıkarmamı istiyorlar. Ben bunu düşünürken Ursula ve Karin çoktan külotlarını çıkarmakla meşgullerdi. İstemeye istemeye ben de elbisemin altından külotumu çıkarmaya başladım. İçimden kime uzatsam diye geçirmeye başladım. Yanımdaki Peter olabilirdi veya karşımda oturan Hans. Yoksa kocamama mı versem diye düşündüm. O an Daniel hemen olaya müdahale etti. ?Bana haksızlık ediyorsunuz, ben uzakta kalıyorum? dedi. Ursula hemen külotunu ona uzattı. ?Al o zaman benimkisini? dedi. Ama Karin karşı çıktı. ?Oyun kuralını sen koydun, şimdi bozuyorsun? dedi. Belli ki Karin?in Daniel?de gözü vardı.Ursula bir fikirle geldi. Hemen kalkıp yazıcıdan bir yaprak alıp beş parçaya boldu. Üçüne kadınların adını yazdı ve ikisini de boş bıraktı. Sonra kâğıtları buruşturdu ki isimler görünmesin ve masaya atıp karıştırdı. ?Buyurun beyler, şansınıza çekin bakalım? dedi. İlk önce Daniel?e çektirdiler. Açtı ve şansına Karin çıkmıştı. Karin hemen külotunu ona uzattı. O da hınzırca gülüp, külotu aldı kokladı ve cebine koydu. Sonra Hans çekti. Bos çıktı. Somurtarak yerine oturdu. Sıra Cem?de idi. O da bos çekti. Harold ve Peter kalmıştı, ikisinden birisi beni ilk sikecekti artık. Peter çekti ve Ursula çıktı. Ursula elinde külotunu havada bir bayrak sallar gibi salladı ve Peter?e uzattı. O da ayni Daniel?in yaptığı gibi Ursula?ya bakarak kokladı ve cebine koydu. Ben de o güzel şimdiye kadar kocamın bile görmediği külotumu masanın altından çıkarıp Harold?a uzattım. Harold aldı o da aynen öbürleri gibi kokladı ve başına geçirdi. Herkes kahkaha ile gülmeye başladı.Üç şanslı erkek uçlu koltuğa oturdular. Kadınlar ilk önce striptiz yapacaklar ve sonra da şanslarına çıkan erkeklere oral yapacaklardı. Gece böyle başlayacaktı. Ursula gidip Chris Isaak?in Wicked Game sarkışını açtı. Şarkı eşliğinde bizlerde dans etmeye başladık. Erkekler hayranlıkla bizleri izliyorlardı. Ursula ile Karin çoktan soyunmuşlardı. Sıra artık bana gelmişti. Harold?a yaklaşıp, arkamı dondum ve elbisemin fermuarını açmasını istedim. Harold?un hayranlıkla beni izlediğini ve fermuarı acarken ellerinin titrediğini görmek güzel bir duyguydu. Sonra geri çekildim ve bu aksam ki ilk sikicimin önünde Mata Hari?ye taş çıkartır bir şekilde kıvranarak elbisemi yavaş yavaş omuzlarımdan bıraktım. Santim santim güzel vücudumu saran iç çamaşırlarım belirmeye başladı. Bir an kocama baktım. Hayranlıkla beni izliyordu.